31 Mart 2016 Perşembe

vircinyam bilir kocaman kızkardeşliğe inancımı.. o yüzden yeni kızkardeşimi basar bağrına biliyorum.. rebekamla tanışın..

en sevdiğim sözcük..
kadın..
ikincisi..
aktivist..

rebecca solnit'in yakındaki uzak kitabını okurken..
kendimle ilgili bir çok şeyi yeniden gözden geçirdim..
leo buscaglia'lara gittim..
saime hanımlara..
umduğum kayısı kokulu kadınsı kitap değil..
ataletin kayısı marifetiyle sorgulanmasıydı yaşadığım..
iyi ki yaşadım..
çünkü bir de kızkardeş annesi olma durumu var ki..
feminizmin kız evlat ile imtihanı diyorum ben ona..
işte orada yaşadığım endişeli desteklemeyi bile yatırdım mercek altına..

bana bir mercek verenin kölesi olurum ki ben..
kim ki bu beni bile hareketlendiren..
odaklayan kadın diye araştırdığımda.. 
bulduğum en iyi tanımlama şu oldu..

rebecca solnit bir gazeteci.. 
yazar..deneme yazarı.. tarihçi.. çevreci.. 
sanat eleştirmeni.. bahçe eleştirmeni.. ve aktivisttir.. 
aşağıya alıntıladığım ingilizce yazıda der ki..

"ben hala devrimin.. dünyayı şiir..gezinmek.. kırılgan ve narinolan.. nadir ve müphem olan.. yöresel ve küçük ve pratik olmayan şeyler için güvenli kılmak için yapılması gerektiğine inanıyorum" 

ne güzel sözcükler .. içleri kavram dolu..
şu cümleyi bana ver..
500 sayfa konuşayım..

burda da en sevdiğim sözcüklerden biri şiir ise diğeri.. 
gezinmek olarak çevirdiğim meandering.. 
meandering meandros dan geliyor.. yunancadan..
meandros ise menderes nehri..

Resim şurdan

menderesin kıvrımlarını anımsatan bir desen aynı zamanda..

Resim şurdan

düşünsenize..
menderes nehrinin yerini bile bilmeyen insanların.. 
döne dolaşa gezinmeyi tarif etmek için kullandıkları sözcük..
o bilmedikleri nehirden kaynaklanmış..
sonra gel..
"dünyayı şiir için güvenli kılmak" denilince anlama..

demiştim beşyüz sayfa yazarım diye..
hele pratik olmayan deyişine.. destan düzerim ki ben..

rebekacım / evet bildiniz.. artık samimi olduk kendisiyle/..
kendini tamamen etkisiz hale getirmeden ahlak dersi verebilmek için..
mizah..
öz-farkındalık..
ikna ve içerme dili kullanmak gerekir diyor..

tarihçi olmanın .. 
her alandan yürümek gibi olduğunu.. 
işin içine..
anatomiden bahçeye..
 seksten dekorasyona her şeyin bulunduğunu söylüyor..
bu bakış açısı ile kızkardeşşş diye haykırıp..
kendisine sarıldım buracıkta..
öyle görürüm çünkü.. 
kendi alanında kal demem herhangi bir konuyu bilene.. 
tıp okumuş olmam beni öyle çok konuya el atmaya yönlendirmiştir ki..

misal şu yazıda bulduğum meandering sözcüğü gibi.. 
ordan da eski yunanda tababete pıt diye geçebilirim..
o dönem tababetten bahçelere geçmem.. 
cümle meselesi..
bitkilerin başka kullanımlarından kiliselere tapınaklara.. 
ordan da var veya yok olan kadının o dönemki yaşamına..
göz kırpma hızıyla geçerim ve solnitcim rebekacım bunu yapıyor..

biraz vircinyam gibi..
misal..
erkekler için.. 
mutlaka okunması gereken 50 kitaptan söz edilen bir yazıya cevaben..
ki bu elli kitap arasında sadece bir tek kadın yazarın eseri yer almakta imiş..
karşı cevap olarak..
kadınların asla okumaması gereken seksen kitap cevabı yazısı döşenmiş..
ve kerouac okurlarına..
"latin kökenli tarım işçisi sevgiliyi.. 
kendi açtığı belanın ortasında terkedip gitmesine rağmen duyarlı ve derin bulduğunuz karakter ile kendinizi özdeşleştirdiğinize inanıyorum" 
demiş.. 
demiş bunu evet..
"oysa ben kendimi işçi kadınla özdeşleştirdim"..
"aynen 
lolita ile empati kurduğum gibi".. demiş..

eh bunu deyince internet girmiş birbirine..
her erkek bireyin laf sokası ders öğretesi gelmiş..
bunlara cevabı gecikmemiş..
zaten alışıkmış eskiden de..
"erkeklerin bana öğrettikleri " yazıları yazmaya..
bu kez de..
"erkekler bana lolitayı açıkladılar"..
 başlıklı yazısıyla yanıtlamış..

"eşek arısı yuvasını tekmelemiş gibiyim.. 
kitaplar hakkında feminist bir bakış açısı dile getirdiğimden beri..
hepsi lolitanın üzerine geldi"..

"romanlar.. kahramanları ile empati kurabildiğimiz için iyidirler..
ve kimseye gılgamış ile veya elizabeth benett ile empati kurduğu için kızmazsınız..
ama söz konusu lolita olunca..
bu kitabın..
 bir çocuğu uzun yıllar boyunca cinsel olarak istismar eden bir erişkin tecavüzcüden söz ettiğinden de bahsetmeniz gerekir..
edebi olarak yazıldığı için.. 
kitabın ana temasının bu olduğunu göz ardı etmeniz mi gerekir..
anlatılanların kendi yaşam deneyimlerinizle ilişkilendirilmemesi mi gerekir..
bu erkek öyle düşünüyor ve bu yüzden bana onu rahatsız ettiğimi söylüyor.."

feysimin bukundaki sayfasında yine bu konuda..
"bu liberal erkek bana.. lolitanın bir allegori olduğunu söyledi.. sanki farkında değilmişim gibi..
ama bu aynı zamanda bir yaşlı erkeğin cılız bir çocuğa..
tecavüz etmesidir.. sonrasında kız ağlar.." diye cevap vermiş..

 bir başka iyi liberal erkek.. 
yazara.. 
"sanatın temel gerçeğini anlamadığını" söylemiş..
 ikna edici olmak için de.. 
"roman ortalıkta dolanıp erkekleri hadım eden bir grup kadın hakkında yazılmış olsaydı beni rahatsız etmezdi.. 
iyi yazılmış olsaydı.. 
muhtemelen bir kereden fazla okurdum.." demiş ..
elbette edebiyatta böyle bir içerik yok sanarak yaptığı bu yorumla..
bu iyi liberal erkeğe..
birbiri ardına..
hadım etme ile ilgili kitaplar hatta hadım etme kutlamalarıyla ilgili kitaplar önerilmiş..

rebeka diyor ki..
"üzerime dökülen yarasab.kuna bakıyorum ve..
sanki bir laboratuar çalışması yapıyorum gibi hissediyorum..
erkekler kucağıma bir yığın..
 üzerinde çalışılması gereken malzeme bırakıyorlar".
diye bitiriyor konuyu..

çocuk cinsel istismarlarından bahsedesim yokken..
şu rebeka kızkardeş ve lolitası yüzünden bu konuya bağlanmama da on puan..
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

dün akşam bir açık oturum izledim...
kansız ahmet ha.. yönetiyordu..
sırf o harika avukat kadın konuşuyordu ben odaya girdiğimde diye izledim..
iki avukat..
birisi genç..
bir ilahiyatçı..
bir adlı tıpçı..
telefon bağlantısıyla bir sosyal görevli..
 ve bir insan hakları görevlisi..
kendi açılarından olayı tartışıyorlardı..

neden kansız ahmet ha... ya bakıp konuşuyorlar dedi.. 
çekirdek ve..
oraya çıkmayı biliyorlar da..
neden seyirci ile göz teması kurmayı bilmiyorlar..
konusu gündeme geldi sonra bizim odada..

genç kadın avukat..
 bu konuda en net ve kısa cümlelerle.. 
ve göz teması kurarak konuşandı..

sanırım iletişim becerisinin önemi..
yeni jenerasyon için ayrıcalıklı..
özen gösteriyorlar..

çok ihtisaslı olman.. 
sözlerini dinletmen için..
iletişim kurma becerinin de yüksek olması gerektiğini göz ardı etmiyorlar..

belki bu yüzden ..
çok titiz ifade etme çabası yüzünden..
 o hayran kaldığım..
 uluslarası çocuk hakları konusunda uzman avukat kadının..
 söylediklerinin yanlış ya da eksik  anlaşılabilir şekilde..
 dile getirmesine yol açmış olabilir..

çünkü..
doğru ve ayrıntılı tanımlarken..
muallak kalıyordu..

neyse ki biz bu konuşma ile..
bizim odada..
ve kansız ahmet ha'nın hiç durmadan avukatın sözünü keserek..
ayrıntıları netleştirmesi sayesinde kamuda..
 anlaşılır hale geldi..

çok eksiğimiz var..
yasa eksiği..
var olan yasaların uygulanması için yönetmelik eksiği..
sorumluluk eksiği..
var da var..

program bitiminde yine düşündüm..
herşey bizde..
sessiz sedasız durmasak artık..
bir derdin üstüne damlamak için..
dayanılmaz bulduğumuz her haberi.. 
inatla takip etsek mesela..

pippayı sekiz yıl önce barış yolunda katlettik ülkece..
bir pippa daha gelir mi bilmem..
ama gelirse çok eminim ki.. 
yol boyunca hiç yalnız kalmayacak..

kadın aktivistlerin hepsine hayranım hepsi kızkardeşim..
önce kendi.. dolayısıyla çocuklarının haklarını..
dolayısıyla çevredeki.. doğadaki.. günlük yaşamdaki..
son olarak dolayısıyla erkeklerin hayatındaki..
her sorunu bulup çözmek için ordalar..
her bir fraksiyonun kendi ayrı ilgi odağı olsa da..
bir anda birleşip büyüyebilmek becerilerine hayranım..
harikalar..
harikayız..

pazarda.. o barış buraya gelecek diyen teyzeler var..
yurt dışında iken ..
barış dilekçesine attığı imza yüzünden..
dönünce  sorgulanıp muhtemelen tutuklanacağını bildiği halde.. 
dönüş yapan gencecik akademisyen..
vircinyaya söyleneni kendisine söylenmiş gibi benimseyen..
en ufacık ayrıntıyı.. söylemi fark edip düzeltmeye uğraşan..
kadın sokakta şiddet görürken penceresinden saksı sallayan..
tibitirda eski kız arkadaşını aşağıladığını *sanan* erkeği..
toplaşıp.. döven.. döverken de..
neden dövdüklerini yüksek sesle çevreye anlatan..
kızkardeşler var..
şimdi bir arttık..
rebekam da var..

gelecek kadın diyorum bir kez daha..
büyük insanlık bizden sorulacak..
çünkü iyileştirici.. sakinleştirici..
şamanik içgüdüleri olanlarız..
ve buluyoruz birbirimizi..

rebekamla ilgili yazılar..
esas bu da sitesi üç tık..

********************

“I STILL THINK THE REVOLUTION IS TO MAKE THE WORLD SAFE FOR POETRY, MEANDERING, FOR THE FRAIL AND VULNERABLE, THE RARE AND OBSCURE, THE IMPRACTICAL AND LOCAL AND SMALL.”
How to avoid moralizing without rendering yourself totally ineffectual:

Humor 
Self-awareness
The language of persuasion and inclusion

Hiç yorum yok :

Follow my blog with Bloglovin