30 Ocak 2016 Cumartesi

Beauvoirın izindeyim hala.. bu kez kitaplar ve bodrumlarla sahiller.. bir de hafıza

Belli bir özenim vardı..
Misal büyük küçük harf kullanmazdım..
Misal ille kendi cektigim fotoları kullanırdım..
Şimdilerde o kadar obsesif olmayı..
Ayıp görüyorum..
Çünkü yaşamla ölümün kıyısına getirildik..
Yalanla yalanlamayla karartmalarla..
Bodrumla deniz arasına sıkıştırıldık..

Yalan ve karartma deyince..
Aklıma hemen umberto eco geldi..
Sıfır sayı isimli kitabını okurken..
Bugünün medyasının el kitabını okur gibim..
Kurgu güzel..
Çeviri dikkat bozucu değil..
Okunması gerekenler arasına alın bence..
Bodrumlar varken doğuda..
Deniz ortasında can pazarları varken batıda.. okuyun..
Bunlar biza nasıl anlatılıyor.. yorumlanıyor diye..

Deniz ortasında can pazarı denince aklıma düşen hakan günday ve mathias enard..
Birinde insan kaçakçiları..
Digerinde denizden toplanılan kaçak göçmen ölülerini istifleyen kahraman vardı..
Metroda yürürken aklıma jean rhys'in düşmesi gibi..
Sonradan düşündüğüm kitabın aslında ruth rendell'in olduğunu anımsamam gibi..
Anımsamak için en iyi ingiliz kadın kriminal yazarlar diye gugl'anıma sormam gibi şeyler..
İyi ki okuyorum dedirtiyor..
Çünkü bodrumlari ve sahilleri can pazari bir yerde vicdan azabı duymadan yapılabilecek..
Ruhu besleyebilecek az şey kaldı..

Hafıza ile ilgili yeni birşeyler bulunmuş ..
Bazı insanların yaşadikları günü..
Ne yiyip ne içtiklerine ne giyip ne koktuklarına varana kadar..
Anımsadıkları saptanmış..
Proustbhafızası değil.. çağrışımsal değil.. bildiğin aklında günlük varmışçasına..
Bu da böyle bir hafızaya sahip birinin..
Benim niye böyle bir hafızam var diye başvurmasiyla..
İnceleyin beni diye tutturmasıyla araştırmışlar..
Algıları toplayan bölge ile.. anıları toplayan alan arasında bağlayıcı dokunun..
Normal kabul edlenden daha kalın olduğu saptanmış..
Ama çok anlamlı bir fark değilmiş..
Anıları film gibi gözünün önünden geçirebiliyormuş bu kişi..
Benzer bir hafızam vardır..
Gözümün önüne bir kare gelir.. sonra önünü arkasını ayrıntıları anlatırım..
Ta ki o sabah uyandıgım andan sonra o kareyi de barındıran tüm günü anımsayana kadar..
Hatta ben sizin anı tutucunuzum diyorum.. çevremdekilere..
Bazıları hayatımın en dış cemberinde de yer alsa..
Onlarla ilgili şeyleri böyle detaylı hatırlayıp anlattığımda..
Kendilerini birden anılara değer vermeyen.. yaşamı es geçen gibi hissedip..
Mahçup oluyorlar.. anlıyorum..
Murathan mungan cevap versin diyorum sonra..
'Hafızası güclü olanların .. mutsuz olması da kaçınılmazdır'..

Örneğin şu doğusunda bodrum..
batısında denizlerde can pazarı olan günlerde yaptığım herşeyi böyle..
Anımsayacağım..
O gün çekirdek sabaha karşı yoldan gelecekti..
ben de erken yatıp sabah erken uyanayım diye yatağa erkenden kurulmuştum..
Umberto eco'nun kitabını okurken midem kazınmıştı ..
Biraz peynir ve kraker atıştırmak için mutfağa gitmiştim..
Avniş peynir kokusunu alır almaz derin uykulardan kalkıp dilenmeye gelmişti..
Yaseminli beyaz çay yapmak için suyun kaynamasıni beklerken..
Onun peynir dilenen halini fotoğraflayıp instagrama eklemiştim..
Fotoğrafta mutfak kiliminde leke olduğunu farketmiş ama önemsememiştim..
İnstagramdaki fotoyu facede paylaşmıs ama twittera koymamıştım..
Sonra twittera haberlerde baktığım da.. faysal'ın twitlerini görmüstüm..
Çıldıracağım su diye inlemeli duymaktan diyordu..
Çayı hazırlamadan su da icmeden odama dönmüştüm..
Diye..


Şu doğuda feryat batıda figan meselesi..
Benim hekimliğimi yapmamı engelliyor..
İzin vermiyorum engele..
Ama engellemk istiyor..
Minnacık ve nedensiz sorunlarını..
Onun busu bunun osuna kusur bulan..
Dertsiz başlarını uzun uzadıya dile getiren hasta ve yakınlarına..
Bu da bir şey mi.. duye cevap veresim geliyor..
Başımı yavaş yavaş öne arkaya sallayıp.. onaylar gibi..
Derin bir nefes alıp.. empatiliyorum.. lemeye çalışıyorum..
Yani bu benim en önem verdiğim şeyken..
Düşünün ne sevimsizim iş eşe dosta geldiğinde..
O yüzden bu aralar.. görüsmeyelim buluşmayalım ne olursun diyorum..
Herkese..
Kıtaplar ve sayfalarındakı ağular..
Bir de burda ve twitterda hemdert olduğum..
büyük kısmıyla bir kere bile kucaklaşmadıklarımla temasa toleransım var..
Bodrumlarda ve denizlerde olanlar bizi birbirimize bağıyor..
Bu noktadan gittiğimiz en uzak nokta kadın cinayetleri konusu ordan ötesi..
Yasak sular şu ara..
İyi gelmiyor..

Ve herkesin şaşırtan hafızam..
Korkutuyor beni şu ara..
Kalıcı mutsuzluklarıma gebe hafızam..

############
Dediğim gibi foto.. ordan burdan..
Saçmalamalar benden....

Hiç yorum yok :

Follow my blog with Bloglovin