29 Temmuz 2015 Çarşamba

canıtınsız günce: gün 2

8 yaşında filandım..
yazdı..
öğlen uykularına yatırilıp..
kitap okuduğum günler..
afrikada kurtarıp büyütüp annesinin zoruyla doğaya saldığı..
ama her gün gizlice buluşup koklaştığı aslanı
öldürülür kahramanın..
10lu yaşlarda kız çocuğudur..
ne ağlamıştım..
ağlarken göğsüm ağrıya ağrıya..

erkenden kitap okutmalı insanlara..
algısı artar..
diye düşündüm dün..

bakıyorum..
doğuya batıya sokaktaki susuz köpeğe.. görmediği yerdeki ağaca üzülenlerin..
bir çözüm bulma çabası içine girenlerin çoğu.. kitap paylaşımları da yapıyor fırsat buldukça..
iyi insan olmak zor zaten nerde olursan ol..
bir yetmezlik hissi gelip dayanır üzerine..
ama işte en azından bir şeyler birilerine uzanırsın..
hepsine olmasa da..
kendime hep bunu hatırlatıyorum..

suruçtaki gençlere..
ve diğerlerine .. tutuklananlara.. balkonda dururken..
evinin önünde annesi kapıyı açsın diye beklerken yaralanan ölenlere çok üzülüp.. asla kızmıyorum..
ne işi varmış orda çatışma varken .. diye..
insanmış..
yardım etme.. merak.. kendini güvende hissetme..
bana bişey olmaza kurban gitmiş..

askerlere üzülmüyor muyum?
sanırım biraz da kızıyorum..
bunca gerilimin olduğu yerde..
arabaya doluşup gezmeye çıkanlara kızıyorum mesela..
ben burdan görüyorum üzerinize geleni.. azcık daha dikkat noolur..
çatışma ya da arazi görevi gibi degil ki..
gitme o ev oturmasına..
gitme o bankamatiğe tek başina..
mahal verme derdi annem..
boş durma noolur..
ölme..
çünkü sen biliyorsun görevinin risklerini..

hdp üzerinde oynanan oyunu görüyor ve izliyorum..
tam düşündüğüm gibi gidiyor seyir..
aynı bordo doğan arabayı bulup getirirler mi meclisin önüne..

insanoğlu aciz yaratık..
sevmeden tutunamıyor biyere..
tutunduğu için de seviyor olabilir..
bilmiyorum..
öğrenir miyim bu yaştan sonra..

bir anestezist arkadaşımız vardı yıllar önce..
uyuşturucu bağımlısı olmuş meğer..
gece nöbette tuvalette kendine uyuşturucu vermiş..
sabah tuvalette ölü bulmuşlar..
kullandığı anestezik maddelermiş..
birisi de solunumu durduruyormuş bilinci kapamadan..
ondan ölmüş zaten..
soluğu durduğu an ne düşündü acaba demişti çb.
b.ku yedik demiş olabilir..
ne der ki insan eli ayağı tutmazken göğsü de çalısmayınca..

işte öyle bakıyorum olanlara..
durduramazsın..
üstelik her söylenen yapılanın aslını gerçeğini eskisini bilirken..
tarihin nasıl bu kadar salakça tekrar edebildiğine şaşarak..

her olay icin suçlayacağı tek bir hedef..
özenle ezber ettirilmiş bir düşmanı varken..
hep aynı belletilmiş lafları söyleyen..
sonra gerçek yaşamına.. mutfağına tatiline işine dönenlerden başka kimse yok..
oyunu görmeyenlerden.
oyundan benim kadar etkilenmeyenlerden başka..
yani bencileyin etkisiz elemanlardan başka kimse yok etrafimda..
doğal olarak..
sıradan vatandaşım ben.

etkisiz eleman olarak..
diğer etkisiz elemanlara saldırmak istediğimi farkettim..
saldırmak derken..
sözle tabii..
yapıyorum da..
mitralyöz gibi saydırdım geçen gün.. sözlerimin arasında geçen
beyaz şahinin anlam ve içeriğini bilmediğini farkettim..
bunun nasıl bir lüks olduğunun farkında olup olmadığını sordum sonra..
anladı bak o beni..

hbç anne frank'ın hatıra defterini okuyup pek de önemsemediğinde..
onu da taramıştım..
ağlatana kadar..
gerçek bu biliyor musun..
kaç kişi öldü biliyor musun diye..

insanların acılarına duyarsız kalınmasına dayanamıyorum..
insanın bitkinin hayvanın..
aptal yerine konulmaya dayanamıyorum..
bir de ezberini bozamayana..
hatta bir soru işareti bile barındırmayana..

ateşli konusmalarımın nedeni o aslında..
içimden dışıma taşan..
nasıl bu kadar aciz kalabilirim/z
dün şu filmlerdeki sahne geldi gözümün önüne..
hani bir odaya kapatılan insanın çıkma çabaları sonuç vermez de..
kendini kapılara duvarlara vurur ya haykırarak..
aynen öyle hissediyorum..
tombul bedenimin.. zayıf kollarımın .. aciz benin
her hücresi .. açın.. rukların üzerini diye haykırıyor..

dün mecidiyeköyde trafik ışıklarında..
iki yanda duran aracın camını zorla silmeye çalışıp.. itiraz edilince bulaştırdığı sabunu yalapşap silen çocuk..
dokuz on yaşlarında gibi..
para isteyince kadın şöför vermeden ilerlemek istedi..
bir anda on oniki çocuk kuşattı arabayı..
iki tanesi kaportanın üzerine tırmandı..
kadın şoke oldu..
ben de..
dursam insem.. ne yapsam..
bir kaç dakika sürdü bu..
sonra yavaş yavas dur kalk ilerledi kadın..
ayrildılar..
arabaya birkaç tekme atarak..
neyle nasıl yorumlayayım..

dün..
bir kac gün önce marketten çıkanlara açım diye yalvaran dilenen ..
içeri geri girip domatesli peynirli kocaman bir sandöviç aldığım..
yine on yaşlarındaki oğlanı yine gördüm..
arkadaşına bağırıyordu..
ben marketin önündeyim diye..
diğeri de karşıdaki kebapçının önündeydi..

ben devletin bekasi icin değil..
devlet benim bekam için var..
bu çocukların..
bu erlerin.. subayların..
ormanların.. denizlerin..
sınırların bekası için..

hayat zor..
henüz öğlen..

posted from Bloggeroid

28 Temmuz 2015 Salı

canıtınsız günce 1.gün

ne güzeldi..
yaşamışlıklarım ..tamamlanmışlık duygusu niyetine bir atalet vermişti..
ben yolu belli izi belli bir insandım..
işim aile yapım.. besbelli..
sıkılınca canıtının kanadında.. ordan oraya fikir uçuşmalarımı yazdığım bloğum da vardı..

her şey hayatım boyunca öğrendiklerim kadar öğrenmediklerim olduğunu anlamaya başladığımda başladı..
ögrenme hırsıyla öyle çok katı gerçek.. yakın tarih degisti ki..
ben değiştim..
yaşamın artık elime tırpanı verdiği yaşlardayım..
çocuklarımı büyüttüm..
mesleğimi daha ne kadar uygulayacağıma karar verdim..
planlarımı yaptim..
topluyorum hasadımı..

ama rahat yok insan olana bu coğrafyada..
orta okulda 'au nom de tous les miens'
isimli bir kitap okumustum..
'benimkiler adına'
babamla gittiğimiz hachette kitabevinin raflarından seçip aldığım..
yanında da 'bir bekçi bekler şafağı'
kaybettiklerini..
ve onlar can.. aile.. hayat güvencesi gelecek kaybederken ..
yanlarında olan.. terkeden.. ihbar edenlerle.. alkış tutan .. kesesini dolduran.. korkusundan susup izleyici kalanları anlatır..
savaş romanları..
masalların sırf çocuklukta dinlenmediğini anlatan ..

en çok kendime şaşarım ben..
bazen nasıl da didikler bazen nasıl da gözüm kapalı es geçerim ..

iyi olan..
didikledikçe es geçtiklerimi de telafi ederim..
kötü olan felaket acı çekerim..

kitaplar filmler hep bunu anlatırlar..
birilrine birşeyler olurken..
diğerleri ne yaparı..

işte bugün..
birilerinin birşeyler yaptığı ..
birilerine bir şeyler olacağı zamanlar..
ben ne aushwitz kasabasinda yaşayanlar gibi..
ne gare de Bobigny'nin karşısındakiler gibi olmak istemiyorum..
tarihe engel olamayacak kadar küçüğüm..
tarihin de beni umursadığı yok.. zaten..
pek zavallı hissediyorum bugün..
aciz daha doğru..

vur dizine atalet..
bugün bir partinin daha kapatılması icin cekildi fiş..
bir de asker öldürülmüş çocuğunun gözü önünde..
iki gün önce de gencecik bir kadın öldürüldü evinde 15 kurşunla..
ateş etti dendi.. aranıyordu dendi..
hepsi yalanlandı sonrasında..

ben ölüme hic yabancı değilim..
benim tanımımda ölüm.. artık yapamamak anlamında..
artık çocuğuna sarılamamak..
sıcaktan şikayet edememek..
şeftaliyi ısıramamak..
yeni bir tığ örneği.. kek deneyememek..
kitabın arasina koyduğun ayracın orda kalması demek..
neden bunu saklamış ki dedirtecek bir sürü şeyin anlamını asla bulamayacak olması demek..

ölüm senin anlamsızlaşman aslında..

bugün verilen politik karar..
bu ülke için çok yanlış..
insanların ha gayret .. belki bir değişim yaratabiliriz..
belki bir arada daha güzel ..
ingilteredeki podima taşı..
fransadaki kuşlar kadar değerle yaşarız umutlarının elinden alınmasıdır..
en azindan benim bu yöndeki umudum bitmiştir..
eğer başarılı olurlarsa..
her gün.. gözlerim yürek gibi açık..
izleyeceğim..
olanları..
andım olsun farkında değildim demeyeceğim..
ahkâm kesmeyeceğim..
acı çekeceğim efendi gibi..
korkacağım başkaları adına..
tamamen yabancı insanların başına gelebilecekler için..

20 yıl sonra olmayacak günah çıkarmam..

posted from Bloggeroid

23 Temmuz 2015 Perşembe

direniyorum..


bu yil tuhaf bir yil.. kapimin hemen yanina ektigim açelyalar bu yil solmadi.. yemyesil.. dipdiri duruyorlardi.. bu sabah bir baktim.. bir tomurcuk var.. iyi degilim biliyorsunuz.. iyi olmayacagim.. iyi olmayin zaten.. rehavete kapilmayin..
ama yasam umudu veren seyleri de gozden kacirmayin..
son bir kac gundur cok zor zamanlardayiz..
bizim yas grubunun iyi bildigi bir tedirginlik.. isyan.. aci duygusu icindeyiz..
sair umut icin.. "umut tuylu kucuk bir seydir.. sarki soylemekten asla vazgecmez" demis.. biraz kaderci bulur kizarim bu dizelere.. ama iste umut japonyada patlayan nukleer reaktorun cevresinde acan deforme papatyalar.. ya da temmuz sicaginda acan acelya tomurcugu..
ben olmasam da surecek yasamin umudu..
adiyamanda yuzyirmi aile cocuklarinin evden kactigini soylemis..
bir durup kendimize bakmaliyuz..
cocuklarimiza hangi umudu verdik yasamla ilgili..
ne hedef gosterdik.. komsumuzun kapisina sefkat ve yardim icin gittik mi.. giderken elinden tutup onu da goturduk mu.. etrafimiza neler oluyor diye alici gozle baktik mi.. bir uzuntumuzu gidermek icin onu da yanimiza alip care aradik mi..
bizler iyi insanlar iyiliklerimizi gostererek yapmaliyiz.. cocuklarimiza tabii.. ogrencilerimize.. yegenlere.. komsu cocuklarina..
biz iyi insanlar yardimederken yardim isteyip hedef vermeliyiz genclere..
tanidik tanimadik..
ahkam kesmiyorum burda..
duygusal romantik filan da degil dedigim..
oldukca savasci bir sey bu..
zor da ustelik..
gercekten kadinin gucune inaniyorum ben.. bir kadinin cuvalinda unu.. kemerinde kibriti oldugu surece her yaraya merhem olabilecegini bilenleriz biz..
bir dal yesilin hayat oldugunu..
kendi tanimizi koyuyoruz bak çağlaya.. koyuyoruz da bir de dile getirip karar bildiriyoruz..
bak biz yasa basa bakmadan agaclara sarilip kesilmelerini engelliyoruz.. biz kesilmis yollarin yanina.. tas tasiyip yol yapip geciyoruz.. cozum odakliyiz biz..
bizi olduruyorlar ama azaltamiyorlar.. biz tabutlarimizi tasiyip.. yikilmiyoruz..
kezzap atiyorlar sarki soylemeye asik olmaya devam edebiliyoruz..
gozumuzun yasini silip yine kolumuzu siviyoruz ise girisiyoruz..
su fasist etnik grupcular var ya.. cok komikler..
bu cografyada oyle bir nesil var ki.. izi orta asyadan izi lidyalidan frigden.. ve spartakusun ulkesi trakyadan .. gelip gecerken dol birakmis olan romadan .. iskenderden .. finikeliden.. yunan filozoflarindan.. persten etiden..
izi medeniyetin basladigi topraktan surulebilir..
biz demeter gibiyiz aileye..topraga bagliyiz.. biz kibele gibiyiz buyur demisiz oglumuza ama idadan ne zaman kalkip gelsek.. o tahtin bize ait oldigunu kavramis baba tanri.. biz zamani es yapmisiz ayol kendimize..
dusunuyorum.. 11 eylulde pek uzulmustum.. bunlar saf teror de bilmez yazik bu amerikalilara diye..
ateslerden gecmis de gelmisiz biz.. celikliyiz..
dag basinda olabimiz dagla sehirdeki yasamla ugrasir dururuz..
komik ama kendimize koydugumuz citayi yukseltip dururuz..
evde ekmek yapip yonetici oldugumuz sirketlere goturur ikram ederiz ayol..
gece onda toplantidan gelip cocuguna yogurt mayalayan var aramizda.. deliyiz..

baska yeri bilmem ben..
bizim gen havuzumuz ozel.
su an evde hipnotize olmus olabilir..
politikalara bolunmus olabiliriz de..
bizim kendi kutsalimiz yasamdir.. evlatlarimizdir.. ve topraktir..
he bak acelyamin tomurcuguna..
saime hanim geldi aklima..
sokakta birileri yolunu kesmisti beraber yururken..
dokuz yasimdaydim..
sen bizim kiz kardesimize ... diye ..
kadin gozumun onunde devlesmisti de..
tirsip kacmisti adamlar..

bana bi bak..
giymisim ustumu basimi sari boyali sacim.. bi halta yaramaz gorunurum ya.. kork benden..
ben hamile halimle akusu bitmis arabami yokus asagi itip kosup dusup kalkip arabayi yakalayip sofor mahalline binip calistirmis kadinim..

bosuna degil onca el isi ile ugrasmam..
donustururum.. yenilerim.. tamir ederim..
hepimiz yapariz.. yapabiliriz..

ben yasama inanirim..
buyucuyum.. şamanim.. şifaciyim..
pasifistim.. savaşçiyim..
ben ve tum dostlarim..
ne yapabiliriz ki deyisleri acizlik mi sandin..
degil..
yol arayisidir o..
bir niyet etmeyeyim..
nasil sag ciktimsa tum yikimlardan..
yine cikarim..
ama ben olmam da sag cikan..
benden daha celiklenmisi cikar..
daha guzeli..
posted from Bloggeroid

4 Temmuz 2015 Cumartesi

zeki hissettiren avizeler.. ben yaptım..

lamba.. avize apkik abajur seçme konusunda hep bir karmaşa yaşarım..
yalnız beğenmem yetmez..
temaya da uymalı..
zeki de hissettirmeli..

biz eşya nasıl zeki hissettirir..
istenen fahis fiyati vermeyerek..
bunu mudo'da gördüm..



sonra kendi versiyonumu yaptım..








temaya uygun.. el yapımı..
ve zeki hissettiriyor..
plastik avize zımbırtısı koçtaş'tan.. onar lira..
sepetler.. sepet ariyorum..
dediğimde ..
ay ben iki tane aldım.. evde durutor kullanacak yerim yok deyip bana armağan eden yeni iş arkadaşımdan..

zeki hissediyorum.. 😊



mükemmel..

posted from Bloggeroid

Follow my blog with Bloglovin