7 Aralık 2011 Çarşamba

sofistike şeyler .. özlem beğeni boşluk ve diğerleri ve elbette kuşlar..



yok yanlış gelmedin.. atalettesin..

sofistike bişiler yapasım var..dı bugün mutfakta..kendim için..

kitap okuyordum geçen gün .. uyuyakalmışım..
gelip teveyi açmış.. çekirdek sonra da gitmiş..



uykumdan bir yemek tarifi anlatılırken uyandım..
bilinçaltıma işlemiş.. bugün onu yapmam sistemimden atmam gerekiyordu..



trafik kilitti her zamanki gibi.. yola çıkmak salaklık..

akıllı erkeklerin erkenden keşfettikleri..
trafik yoğun oluyor biraz oyalanıp öyle çıkacağım durumu..



ki sonra da işlerine geldiği için iyi taraftar bulmuştur istanbulda..
e kıramadığın eli sıkıp.. omza da bir takdir ettim seni pıtpıtı konduracaksın..

artık iş çıkışı değil saat sekizlerde yoğun olan trafiğe karşı tek çözüm..
sekizden bile sonraya kalmak.. yola çıkmak için..



ve ben de o yüzden kendi çevremde dolandım biraz..
sağa sola.. altın yaldız sprey yoktu.. kokinacı yağmurdan kaçmıştı..
ama market açıktı..
kapı girişinde yılbaşı süsleri ile oyalandım biraz.. sonra sebze bölümüne..bir tek patlıcan ve bir tek pırasa aldım..ilk defa yaşıyorum bunu finlandiyada yarım patlıcan satın almışlığım var.. ama orda bile bi sürü yarım patlıcan almıştım..kiloyu tamamlamıştım..

bu tek biraz yalnızlık hissettirdi..
ama bu tek kişilik bi yemek..
gerçekçi olmak gerek..



tarifte bir numara yok sadece bir aradalıklar farklı..
aslında hem bizim alıştığımızdan farklı hem de..
verilen tariften farklı..
ama farklılıklar gelişmenin anahtarlarıdır..
ve küçük bir anahtar.. büyük kapılar açar..
bu da gerçek..

tahin..
birkaç yılbaşı şıkırtısı..
sebze reyonundan katılanlar.. keçi peyniri..
eşliğinde hala yoğun olan trafikte eve geldim..
"trafik çok fenaydı haaanım" diye evine varan erkeklerle aynı zamanda..
kapıda torbayı düşürdüm.. tahin kırıldı..
tahin bulaşan.. herşeyi sıcak suyla yıkadım..
bu arada bulaşık deterjanının bittiğini farkettim..
zor oldu tahinden arınmak..

sonra..
yemeğimi ve "illa ki beraberinde beyaz şarap tüketin" önerisine karşın
ben kırmızı sever.. demek ki..
genç bir kırmızı soğuk olarak servis edersem be..n değerli kendime iyi olur..
hem ben bana sorun da çıkartmam ki zaten.. diyerek açtığım..
kavaklıdere primörümü aldım geldim salona..

yemek tarifi..
pırasayı ince doğra..
zeytinyağında kavur o arada patlıcanı küp doğra..
" sonra eti küp doğra onu da kat.. on dakika pişir" di ki bu etli bölümü pas geçtim..
sonra bir kaba al ve sıcakken üzerine ince kesilmiş domates ve mozzarella peynirini ekle karıştır.. bunu yaptım..
"bir dilim kızamış patlıcan üzerinde" servis et..
idi ki bunu da pas geçtim çünkü canım omlet istiyordu..
ben omletin yanına bu karışımı ekledim
pişirirken katmam gereken karabiberi.. üzerine kırtkırtladım.. kekiği de pas geçtim pek sevmem..
ve ..
emin olun süperdi..
şarap da öyle..

çekirdek özel bir durum için buz pateni provasında..
cebi kapalı..
çıldırma kadın cebimin pili az.. diye mesaj atmış..ve pil bitmiş..
napi10 diyen mesajım havada kaldı..
tam yemeğim bittiğinde aradı..
başka birinin cebinden..
iyiyim ölmedim bi saate evdeyim dedi..
bu tarafını seviyorum..
iletişime yatkın..

bu arada fonda mova mova..
iyi ki ineklerimiz süthanemize yakın .. reklamı..

iyi ki buzpateni salonu eve yakın..

zebercetin ırzına geçtiği zeka özürlü besleme rolünde memeleri göründü diye..
yapılan röportajda sorulunca bu komu..
"sinemadır.. memedir.. olur herkese olabilir.. lakin görünen memeler entelektüel memeler olunca bu kadar ses getirdi diyen sinema sanatçısının yaptığı akıllı fırın reklamı fonda..
herkesin küçük sırları vardır..

feyse baktım..
illüminati yazıma yorum çok..
aynı anda bütün kıyamet senaryoları..
gizli planlarla ilgili konuşmalar sürerken..
ekranda yeni dizi.. çok önemli kişi sanırsam adı..

insanlar yürüyor ekranda ve her birinin tepesinde işaretler..
tüm konuşmalar görüntüler buluşmalar kayıt altında..
eh o zaman..
"iyi de bana neeeee" derim ben de..

pese.. pınar kür gibi ben de.. yanıma bi amele defteri koyim diyorum .. diyorum bin amele defterim oldu.. ama not alma özürlü ben..
yine yazıya başlarken aklıma geleln güzel şeyleri unutuyorum.. unuttum işte vardı bi muzur saptamam..
pese iki.. zaferle sonuçlanmayan savaş yine de intikamdır dedi.. az önce teve.. şunu kapayıp bir şanson bir füg açmalı..
pese üç.. truva atı ve ren geyikleri.. dolanıyor aklımda.. =) bağlayacağım ama ne zaman bilemiyorum..
pese dört.. bugün.. lütfen "entelektüeldi" yazsınlar dedim.. dahiliyecim dostum.. tamam dedi..
pese beş.. mayaların yeni bulunan demeyeceğim.. ama ee... bugün saat üçte doluyor zaman dediklerinde ve saat 2buçukken.. açıp kalan son yarım saatimde bunlarla ilgili bişiler okumaya çalışmamdan kaynaklandı.. bir üstteki pese..
ve saat iki okuzbirde.. ben .. napıcaklar ki acaba.. bunu doğru çıkartmak için diye soruyordum..
pese son.. hergün bir şey yap bitir artık.. listemde dün de başarılıydım.. ama çekirdek gene elinde bir bunu acele kısalt .. paten mayosuyla geldi.. sabote edip duruyor beni de.. olsun.. sonuçta.. "füg söyleyerek meşhur olamazsın" gibi bir özlü söz sahibi kendisi..

bu mudur .. budur sanırım..
pese çok önemli.. 08002199191.. görme özürlüler için.. telefonda kitap dinleme .. şimdi duydum..
sanki yazarlar.. alıntılanması kolay akılda kolay kalacak özlü sözlerle doldurmak için özel uğraşıyorlar... aforizmalara çağındayız demiş sinekısırıklarının müellifinde barış.. bıçakçı..
farkettiğim şeylerin farkedilmesini seviyorum..

Image Hosted by ImageShack.us

3 yorum :

carpediem dedi ki...

farkettim.

Adsız dedi ki...

Aslında canım burnumda..
Bırak iki satır yazı yazmayı,
Yemek yemeye vaktim yok..
Aslında vaktim yok demek de pek doğru değil..
Yemek yemeyi unutuyorum..
Yedim mi yemedim mi onu da unutuyorum..
Bu durumda üst üste yemiş de olabilirim..
Unutmayayım diye içinde cinseng falan olan bir enerji hapı var..
Onu alayım diyorum..
Onu alıp almadığımı da unutuyorum..
Mesela daha bu sabah..
Hapı çıkarıp elime aldığımı,
Bir bardak su da koyduğumu hatırlıyorum..
Ama hapı yuttum mu?
İşte onu hatırlamıyorum..
Gerçi bur durum gerçek anlamda hapı yuttuğuma delalet ama neyse..
Daha fazla söylenip de okuyan garibanı hayattan bezdirmeyeyim..
Yeniden blog açasım..
Blog okuyasım..
Yazı ve yorum yazasım var..
Nispeten normal olan hayatıma dönesim var..
İnsanca yaşayasım var..
Ağlamak istiyorum sayın seyirciler diye haykırasım var..
Yemyeşil çimlerde fütursuzca koşasım var..
Elimi kolumu sallaya sallaya mel mel dolaşasım var..
Sevdiklerime, sevdiğim şeylere daha çok vakit ayırasım var..
Aynada makyajıma değil,
Kendime bakasım var..
Şipşak yaptığım herşeyi,
Sindire sindire yapasım var..
Böyle zamanlarda
“Söylenip durduğun hayat başkasının hayali olabilir”
Lafı aklıma geliyor..
Utanıyorum aslında..
Benim dememle “şükürler olsun”
Senin demenle “hamd olsun” desem de,
Gazımı almaya yetmiyor ne yazık ki bu..
Neyse..
Daha fazla uzatmayayım..
Buraya söylenmeye de gelmemiştim aslında..
Ama yazmaya başlayınca tutamadım kendimi,
Kusura bakma..

Her ne kadar okusam da hepinizi,
Özlüyorum sizi..
Sen toplayıcı olduğun için de
Senin duvarına yazmayı uygun gördüm Atalet’im..

Hoşçakalın..

Svg,

Oya

Adsız dedi ki...

oya.. tanıdım biliyo musun..=)

zamanı gelecek..
elleri sallayıp mel mel dolaşacak..

zaman..
du bakiim.. ikinci yaşın başlarında mısınız..

o zaman sabret bi on yıl kalmış..
o zamana kadar yazmasan da.. notlar almaya..
aklının yarısı başka yerde olsa da.. bikaç dakikanın olsun tadına varmaya devam..

sonra..
eline aldığın her kitabın acendanın çekmecenin dibinden çıkan notlarınla.. ufak tefek.. şeylerden yaniden canlanan "anların"la dönersin kraliçeler gibi ..
kendin olmaya..

sevgilerimle..

atalet..

dilaram..
farkındalık pek çok önemli..

sevgilerimle..

atalet..

Follow my blog with Bloglovin