30 Ekim 2009 Cuma

k.l.r...

konformist..
yoksa komformist mi..

kimdi o kız arkadaşlarından birinin evine pazar sabah kahvaltısına gidip de..
bin yıllık kocasını yalnız bıraktığı için..
"çılgınlık "yaptığını sanan kadın..

ya minnacık evde.. telefon çalıp da cevap verdiğinde..
"bilmiyorum evde mi.. bakayım bir" deyip.. karısını evde seslenerek arıyan sonra da telefona..
"çıkmış efendim.. gelince aradığınızı söylerim" diyen..o aranıp bulunamayan kadın özgür.. ve revolüsyonist.. sayılır mı..

revolüsyonist komformist... olmak çelişir mi..
yoksa konformist bilinenin birden muhalifleşmesi.. sertleşmesi..
şaşırtmalı mı..
şaşırtır mı peki..
bilmem..
ama bi düşündürmeli en azından..

liberalist komformistin devrimi evrimi..
kale alınmaz mı yoksa..
niye peki..

şapkası var o kalenin asının...
yoksa kale olur söcük..
manasız olur cümle..

konformist olacaksın..
üstüne liberal olacaksın..
sonra bi de muhalif olup..
topyekun reddedeceksin..

e buna kim inanır..
tamam.. ama..
inanmayan neden yalan söylesin..
artık her söylediği yalan kabul edilir ve aksi isbatlanmadan doğruluğu akla bile gelmezken hele..

demek yalancı.. konformiste inanmıyor ki.. yalan söylüyor .. hala..
su gibi.. yalan söylüyor..
çok pratik yapmanın getirdiği beceri..
de..
gereği su götürür..

sözün özü diyeceğim..
en başta ben güleceğim..
demeye çalıştığım şu ki..

her türlü koşulda.. sağ ve keyifli kalma yetisine sahip olmanın bedeli..
değişim rügarlarını başlatamayacağınıza inanılmasını getirir..
değişmeyeceğinizi düşünen yalancı kaptan..
gemisini yürütmek için yalan söylemeye devam eder..

siz de inanmasınız..
ve ama merak da etmenin önüne geçemesiniz..

sürmeyeceği kesin birşeyin..
son demlerinde..
sanki neyi kurtarabilecek de .. yalana gerek duyar kişi..diye..
üstelik mazeret olarak.. sonu hazırlamakta olduğunu kullanarak...

--------
tdk .. konformist dedi..
türkçesi.. uymacı imiş..

bana neden "koşullarından vazgeçemeyen" gibi geliyordu..

su gibi yani bu konformistler..
kabına uyuyorlar..

o zaman bana uymaz bu sıfat..
taşıma kaba uyamadım zira..
taşıma su oldum o yüzden..
onun sıkıntısıdır yansıyan.. parlak parlak..

--------
düşünüyorum ya ara ara..
aslında hani paylaşmak ıvırı ıvırı konuşmak anlatmak ya hayatın paylaşılma biçimi..
onlarda seçici olmam benim suçum değildi..

daha iki günlükken dinlememeye başlanınca..
vazgeçilmişti..
bundan..

paylaşmaktan..

farkındalık da.. bunun doğru olmadığını anlamak idi..

bunu kamufle etmek de..
ancak paylaşanları yadsıyarak yapılırdı..

yapılabilirdi..
yapıldı....

bi beddua okumak istesem şimdi..
"dinlemek istemesen de anlatmadan duramayana çatasın" olur..
umarım eksik ve gelip ayağıma dolanacak bir dilek değildir..
aslında beddua değil.
kalıcı beraberlik tarifesi..=)
------
durduramıyorum..
bir de..
"bir daha asla" ve "..den başkası ile olmazdı"..
larını da yalamasını dileyeceğim..
bunlar da..
tez elden mutluluk dilekleridir..
aslında.. yanlış anlaşılmaya..............................................

------------

affetmek de güç gösterisidir...
dedi..
ama düşmanlarımız onu zayıflık olarak algılarlar diye cevap verdi....diğeri..


Image Hosted by ImageShack.us

26 Ekim 2009 Pazartesi

kapital pe...

P


azartesi günleri sıkıcıdır..

ve birsürü iş olur..

ve daha fenası çalışası olmaz.. insanın..

en azından benim olmaz..

daha çok yapamadıklarımla doludur aklım .. ne zaman yapabileceğimi programlamaktadır fikrim..

eskiden..

kaçırdıklarım.. şişirirdi kızgınlığımı..

kalabalık ekibin bayrak yarışı şeklinde sistemli iş çıkarması sayesinde.. bazılarını asla yapamayacağımı bilmek kabartırdı öfkemi…

bunları vururdum dışa.. en pasifinden..

sitemler doldururdu gırtlağımı..

sevmediğimden yutardım bunları..

sabit alanda.. bi kadeh.. bir kaç nota.. bir kaç harf ile doldurup hayal gücümü.. “gibi yazar”.. “gibi notlar ekler”dim sağa sola..

şimdilerde onları buluyorum.. pisinin köşesinde.. kitapların aralarında.. uzun zamandır kullanmadığım çantaların yan gözlerinde..

hatta bazı giysilerin ceplerinde..

listeler..karşıma çıktıklarında ..

kendi çocukluk fotoğrafını görüp de sevimli bulmak.. okşamak istemek gibi bir duygu oluşturuyor bende..

kendi o listeleri yapan halimi .. sarılıp teselli etmek istiyorum.. empati sahibi listeleri bulan ben.. =)

“gibi yapmak..yaşamak mıdır” diye kavırladım.. zakkumun.. hipokondriak şarkısını… onu mırıldanıyorum.. yazarken..

ve cevap veriyorum hayır..



ertesi hafta sonunu beklemek..

yapılamamışları yapabilmek ümidi ile ..

oysa karar verdim.. verdik… ümit zayıflatır insanı .. ümit..

işte o ümit .. gereksiz bişeydir.. yaşanmayası bişeydir..

yapamadıkların senin zarar hanendedir.. kimsenin değil..

ve kimsenin umuru da değil..

ve herkes kendi yaşanmışlık hanesini genişletir o arada.. seninkini yutacak kadar genişletir hatta.. ve sen farkına vardığında..



hayır çok geç değildir.. tam zamanıdır.. ertelememenin..

hayır geriye alınamaz hiç birşey ve yerine konamaz.. yaşanmamış olan.. ama bunları düşünerek kaybedecek vakit yoktur..



ister toplamadan kapamak zorunda kaldığın çekmece.. ister izlemeden kenara bıraktığın film.. isterse de.. gidemediğin göremediğin bişey olsun..

aklını da koyarsın o kenarda kalan şeyin arasına..

aklın orda kalır..

yine yeniden önceliklerde birşeyler başa geçer..

aklınla beraber o yapılamayan şey de orda kalır..

sonra felsefe yaparsın..

sadece seni bu duruma uyumlulaştırma amacı güden felsefeler..

ister kendin üret.. ister hazır üretilmişlerinden faydalan..



iki ünlem arasına sıkışmış bir çok nokta gibi.. bir hafta sonuydu bu.. yaptım listesinde bir yenilik yok..



sorular listesine iki öenmli soru eklendi..yuvarlayıp yanıtladığım.. bir soru da benden çıktı.. bir gün bunları cevaplayabbilecek miyim.. gözüm gözün içine bakarak.. bilemiyorum..

hatırlatma olsun bu da buradan kendime..

“eski hüzün hatırlatmalarını unutma.. aklın başında dursun.. haftalık programın önünde.. artık hatırlatmalarda yanına işaret atılmışlar dışında birşey kalmasın”

ps.. büyük harfime ağıt çıktı..

ps iki.. çekirdeğin isyan haftasonu

psüç.. bazen de zevk almayabilir insan..

psdört.. de vardı ama unuttum neydi..


Image Hosted by ImageShack.us

23 Ekim 2009 Cuma

şiir sevmeyen ataletten....

Kadinlar Için Sone

Ben güzel gözlü kadinlari severim
Bir de küçük ayaklilari, uzun boylulari
Hem nasil severim, öyle severim iste
Terler avuçlari, kesilir soluklari

Ben mahzun kadinlari severim
Yavru ceylanca kadinlari, ürkekçe
Hem nasil severim, öyle severim iste
Bilemezsiniz ne güzeldirler, öpüstükçe

Ben akilli kadinlari severim
Düsünen, az konusan, çok bilen
Her yerde, her zaman nazi çekilen

Hem nasil severim, öyle severim iste
Içimde büyük, sonsuz atesler yanmali
Ölümüm bile o kadinin yüzünden olmali

Ümit Yasar Oguzcan


hep kadın yazdık ya..

bu sayfadaki yediden yetmişe tüm kadınlara ithaf edesim geldi.....

ps.. hıhı evet..
içinde akıllı kadın geçiyor diye ekledim..

ps2.. hıhı evet ben akıllıyım..

ps3.. hıhı evet aşk-ı memnu izliyorum fırsat bulunca teveden değilse netten..
daha doğrusu..
behlül izliyorum..
ama demiyorum bişi..

ps4.. hıhı evet.. sürmelim kıskanır diye..

ps5... yok başka bişi.. =D..

ps6.. var aslında ya siz hala dilek önder okumadınız mı..
jübile erkekleri..jübile erkekleri 2..
seni... kadar seviyorum..
yazılarını ve

ille de bugünkünü..
tıkır tıkır topuk sesli olanı..
okuyun derim başka bişi demem..


Image Hosted by ImageShack.us

21 Ekim 2009 Çarşamba

kıskandım..

baştan söyliyeyim.. düzelecek süper olacak birinden söz ediyorum..
rahat olun..
------

arkadaşımın annesi..
ileri yaşta..
beyin kanaması felç..
acil ameliyat..
kliniğe getirdiler.. doksan küsur yaşlarında kadın.. uun boylu iri bir kadın..

ilk muayenede çok beğendim..
düzelir ve bağımsız yaşar dedim..
bağımsız derken yardım gerekmeden..
yanlış anlaşılmasın..
feminizmden söz etmiyorum..

dün ..
hani kırmıı elbiseli kadında anlattığım mekanik masada.. ayakta durma çalışması yapılıyor..
seansın son işi..
yorulmuş..
biraz aklı karışmış..

felç olan taraftaki kolu sarkmasın diye..
göğse geln bağmanın arasına yerleştirilmiş..
el ayası midesinin üzerine gelecek şekilde..
duruyor..

napolyonun ceketinin düğmeleri arasına soktuğu gibi canım..

elbet o el fazladan bastırıyor..
ama şööle bi sorun var..
o tarafını yabancılıyor henüz..
bu el kimin eli bilemiyor bazen..
biz buna ihmal deriz..
olur.. geçer sonra..

biz konuşurken fizyoterapistle resmi resmi dedi ki..
"bu ş... nin eli"
baktık boş boş..
"kocamın eli" dedi..
ihmal var ya...dedik..

devam ettik
konuşmaya..
yineledi..
"ş... nin eli.. çünkü o beni hiç bırakmaz.. hep sarılır..
arkamdan tutar.. düşmeyeyim diye.."

bakıştık.. o da... bir kadın olan fizyoterapistimle..

sonra..
gerisi de geldi..
"ş.. bırak canım beni.. düşmem.. biliyorum endişeleniyorsun ama.. sıkıştırıyor elin beni.. nefes alamıyorum.."

fizyoterapist..
uzandı eli kurtardı..
"bi ş ... amcayı yormayalım dedi fazla"..

kıskandım yalnız dedim..
kıskandım bu nasıl bir güvendir..
bana arkadan destek olan.. arkamdan gelip sarılan.. elini belime dolayan ..
kocamdır..

diyor şu anda..

kızlar.. fizyoterapistler ve hemşireler.. 22-30 arası kadınlar..
hepsi baş salladılar..
hiç biri gülümsemeden..

bu nasıl bir güven..ce..
nasıl bir inanç..

hayır hadı de ki başkası değil..çocukları da var kocaman..
onlardan biri de olabilir..
ama yok..

erkeğimdir.. kocamdır..

eh bu duygu güven özgüven arkaşlık dayanışma ruhu..
ne derseni deyin..

her eve lazzım..
biz de şaşırmış olmalıyız..
buna ihmal diyoruz...

şu şiirdeki gibi bitireyim..
"oysa bi kutarmak için Allah'ı kullarını kurtarma zahmetinden..
düştük değil mi bu yola..??"

bi de annem derdi ki..
"kurda sormuşlar ensen niye kalın diye..
kendi işimi kendim görürürüm de ondan .. demiş..

ama işte kurdun kolları kendine sarılmaz..
insanın da..

sahi sarılır mı kurtlar birbirine....

Image Hosted by ImageShack.us

12 Ekim 2009 Pazartesi

oh-hooooooooo-o

anlamıyorum..
gerçekten..
insanları..
özellikle de.. kadınları..

erkekleri daha iyi anlıyorum..
yani en azından ne yapmak istediklerini ..
nedenini..
anlayabiliyorum..
hedefi sapta.. rotanı belirle .. izini belli etme ulaş.. kilitlen.. ayrıl.. kaybol.. =)
sade.. uygulanabilir.. ve yormuyor işte..

peki..
bir kadın neden bir düzine kadın arkadaşına..
bir direk dansçısı kadının sahne performansının videosunu gönderir..
sorarım size..

neden..

ha önemli not olarak belirteyim ..
gönderen de mesajın gittikleri de..
karşı cinsi tercih edenlerden..
eşcinsel bi durum yok yani..

neden ???

hani bakın da görün..
a- kadınlarda ne beceriler var.. siz uyuyun!! diye ..
b-bakın görün sevgili xylerinizi kimlere kaptırıyosunuz diye..
c-hepsi..

sanırım gene aykırılık ettim..
çok keyifle izledim..
serde beden hekimliği var ya..
şu hemstringlerin esnekliğine bak..
kuadrisepsler süper..
piriform.. taş taş..
diyerek..

ha bi de gene aykırı olup..
sordum..

ana fikir nedir.. diye..
direk dansı öğren ..
sevgilini elinde tut mu demek bu..
yani direk dansçılarının süper sorunsuz bir çift hayatları mı var diye..
ve bununla yatak bölümünü kastetmiyorum..

çift hayatının önemli bir bölümü de olsa..
tek cephesi değil işte..
bunun ertesi sabah ..
altı ay sonra..
ilişki oturduktan sonra..bikaç yıldönümü sonra dönemlerini kastediyorum..

cevap yağdı..
hayır..
ne marilinler ne ritalar mutlu olamamışken.. diye..

e o zaman bi neden bu direk dansçısını izliyoruz..anlamadım ki..
xylere empati yapalım diye sanırım..
evet..
başka nedeni olamaz di mi..

ve evet..
kadınlar şaşkın ve densiz..
erkeklerin neyin peşinde olduğunu çözmeye adamışlar kendilerini..
sanki böylece hayatlarının erkeğine ulaşıp onunla yaşlanacak..
sonsuzluğa intikal edecekler..
hiç alakası yok..
bi kere..
hayat kısa..

elinden geldiği kadar kaliteli .. dolu.. keyifli tatları dene
doldur gününü bir çok şeyle..
hedefin kendinle bağlantılı olsun..
ha bu arada süper bi de yaşam arkadaşı karşı cins buldun.. tadından yenmz.. kabul..
gerçi ben sıkılırım.. sıkılırdım.. herşeyi aynı kişi ile yaşamaktan..

ama..

ne o öyle fiksasyonlu obsesifler gibi..
habire erkek neyi sever yer içer bakar..koklar..
erkek neden sever bırakır alır aldatır ..
uğraşamam ben ööle..
tamam kabul ediyorum..
arada bunları okur.. dalgamı geçebilirim..
tamam evet. kabul ediyorum..
girmiştim bi ara depresyon kıta sahanlığına..
ama anlar anlamaz nerde olduğumu.. çıkmam bir oldu..

şimdi gene..
"ben" neyi sever yer içer.. bakar.. dinlerim..
ve beğenirim..
ona bakarım ..
oh-hooo-o gidin ya..

ps.. asistanım oldu bi tane..
dibimden ayrılmayan..
üfff...
yakın markajdayım ..
ps2..uzun zamandır görmediğim kadar güzel bi çift göz geldi karşıma geçen gün..
=)
güzeldi eksik kalır hem.. elimden refleks çekicini düşürdüm.. diyeyim anlayın..
bu .. mmmm.. sanırım dördüncü kez oluyor..
güzel bi duygu.. beklenmedik güzellikleri karşında bulmak.. keşke daha sık olabilse..
ps3.. çekirdek okuldakileri adam etme çabalarını katlayarak arttırmakta..
olmazsa beceremzse.. atılırsa okuldan ankara izmir ya da herhangi bir ile yatılı göndericem.. velisi olurum diyenler.. sibaksa not bıraksın.. =)


Image Hosted by ImageShack.us

3 Ekim 2009 Cumartesi

sevdiğin..

ünlü bi büyüğümüz demiş ki..

neyi seviyorsan osun.. ben de laf soktum hatta bu vesile ile.. birilerine.. söyleyenin son zamanlarda sevdiği şeyden dolayı..

da..

kendimi düşündüm sonra..neyim ben..

tamam benzersizim biliyorum.. da..neyim..

bir ünlü büyük de..

yaşamda ne olduğun değil.. neye dönüşmek istediğindir önemli olan demiş..

üstelik bunun sözünün arkasında durmama gibi özelliği de yok..zaten söz değişkenlik içerdiğinden.. ters düşecek bi davranış da yok..

ama sonuçta uğraşacaksak kendimizle.. bir hedef olmalı değil mi.. değişip dönüşmek istediğin bi hedef.. belirli bazı özellikler..

ben neyim ya da nelere dönüşesim var.. dediğimde..

komik bi figür çıkıyor ortaya atalet söz konusu olduğunda..daha fenası ataletin arkasındaki kadın söz konusu olduğunda da..

ben uzun dalgalı saçlı sürmeli gözlü boğuk sesli bir rak şarkıcısıyım örneğin..

hem de mor saten sabahlıklı otrüşlü terlikli.. bir buduar kadını..

bir incecik porselen fincanda mis kokulu sıcacık kahve ve yanında avuç sıcaklığında.. altın rengi konyakım ben..

karton bardakta devasa günün kahvesiyle.. deniz kenarı kokusu ve martı çığlığı.. o da ben..

kaportacıda sabahın köründe içilen ince belli bardakta tavşan kanı çay.. tombul kalın fincanda paşa çayı..

kırmızı kadife koltuklu konser salonuyum.. duvarları tavanları kabartmalı altın varaklı.. hatta mümkünse locasıyım.. kırmızı kadife perdelerin arasındayım.. uzağım güruhtan..

minimalist bir sergi salonuyum.. cam ve metal..

beden bedene yürünen kalabalığım.. beyoğluyum tam olarak bir cuma akşamında..

karanlık bi barım.. ya da.. mor duvarlı yatak odası .. bir meyhane  neon ışıklı olabilir.. bir köy eviyim.. toprak tabanlı..kilimli.. kapısı bi adım aşağıdaki odaya açılan..

yırtık .. harap.. ciltli .. yaprakları nem kokan.. sayfaları eprimiş bir kitabım ben..arasında hiç bir gizli hazine olmyan..

cep kitabı da olabilirim mesela.. üzerine hunharca notlar yazılmış.. yaprakları kıvrılmış..

bi dizi özel not defteriyim.. her biri ayrı nedenle tutulan.. özenle yazılmış…

ayrıca ufacık kağıtlar destesiyim.. kenarı köşesi yırtık.. üzerinde günün içkisinin lekesi bulunan… kimin olduğu bilinmeyen telefon numaraları.. okunmayan yapılacaklar.. hiç alınmamış alışveriş listeleri.. hiç bakılmamış web sayfaları ..kargacık burgacık not edilmiş.. kimisi okunamayan..

sabırlı bir dinleyiciyim ben.. karşımdakinin arzusunca dinleyen anlatan.. gevezenin önde gideniyim aynı zamanda.. uyarılmadan susmak bilmeyen..

ani kararların uygulayıcısıyım ben ve sözüne güvenilmez bir yol arkadaşı.. yıllarca planlanıp yapılmayan yolculuklarım da..

daha böyle sürer gider.. sevdiklerimin çeşidi beni de şaşırtır.. saçaklı kaos..

zıtlıkları yorar..

ama olmaz ki..

bu kadar sevgi açı olunmaz ki……..

yaşamak bu kadar sevilmez ki……..

1 Ekim 2009 Perşembe

éphèmére éternité... efemer eternite..

bigünlük sonsuzluk..
zerafet ve güzellik dünyasında..
bir anlık karşılaşma..zamanın sonuna kadar sürer..
en tatlı tutku ile
önce ve sonrasında bişey olmadan
umut ve pişmanlık olmadan
zevk için
bir gülümsemenin okşaması için
söylemeden birbirini sevmek için
hiç yalan söyleme zorunluğu hissetmemek..
sevecen bir işbirliği..
bir anlık aşk hikayesi
günü gününe yeniden keşfedilen..
yasaksız tabusuz bir cennet..
paylaşılan bir vaha..
serap görmek..için..
ruh güneşlenmiş..
bütün duyular büyülenmiş

bana bazen lütfettiği bir anlık sonsuzluk..
Parisi gezip dolaşır..
evine eşine dönmeden önce..

sevgilim.. haftaya ???

ben de her sabah saat ayarım bana ne diyor diyodum...
haha bi tek efemer'i bilmiyodum..
bi dinleyin.. hahahahha...
işte benim hayat hikayem...=P

bu mudur.. budur..


10 Ephémère Éternité.mp3 - moustaki
Follow my blog with Bloglovin